Sürdürülebilirlik yönetimi hizmetleri vermek üzere 2008 yılında kurulan Altensis, sertifikalandırılmış çevre dostu binalarda yüzde 60’lık pazar payıyla lider durumda. Gayrimenkulde sürdürülebilirlik ve yeşil bina konusuna odaklanan şirket, alanında Türkiye ‘yi pek çok ilkle de tanıştırdı. Türkiye ilk LEED sertifikalı ticari ofis, kapsamlı renovasyon ve mevcut bina projeleri, ilk BREEAM post construction sertifikalı proje, ilk LEED platin sertifikalı bina ile ilk kez Altensis’in danışmanlığında tanıştı.

Altensis’in kurucu ortaklarından Berkay Somalı, ülkemizde gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında çevre bilincinin henüz olgunluk seviyesine ulaşmadığını ama özellikle markalı gayrimenkul sektöründe yeşil binalar konusundaki yönelimin umut verici olduğunu söylüyor.

SUYU VE ENERJİYİ VERİMLİ KULLANAN BİNALAR

Çevre dostu markalı projelerde Türkiye’nin ilkleri sayılacak sertifikalar hakkında bilgi veren Berkay Somalı, suyu ve enerjiyi verimli kullanan bu binaların özellikleri hakkında şu bilgileri paylaşıyor: “İlk LEED sertifikalı ticari ofis projesi Tekfen Levent binası, yüzde 34 enerji verimli bir bina. Levent’ in de sertifikalı ilk binası. Yüzde 30 kullanım suyu verimliliği, yüzde 50’nin üzerinde bahçe sulama suyu tasarrufu sağlıyor.

Adana’nın ve Türkiye’nin ilk BREEAM Post-Construction sertifikalı binası Toyota Plaza Onatça, aynı zamanda ilk ‘A’ sınıfı enerji kimlik belgesine sahip. Binada 20 kW kapasiteli bir fotovoltaik sistemi bulunuyor. Bu sistem, zamanında Türkiye’de bir ticari binaya konulan en büyük ikinci sistem. Sistemin yıllık enerji üretimi yaklaşık 30 bin kWh. Solar sıcak su sistemi yıllık yaklaşık 5 bin kWh’lik bir enerji üreterek yazın binanın sıcak su ihtiyacını karşılıyor. İki

sistem birlikte binanın enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’sini yenilenebilir enerjilerden sağlanmasına ve yıllık 21 ton karbon salınımının engellenmesine imkan veriyor. Çatıya düşen tüm yağmur suyu 200 tonluk bir yeraltı yağmur suyu deposunda toplanıyor ve bahçe sulaması için kullanılıyor”

YATIRIM GETİRİSİ DAHA YÜKSEK BİNALAR

Altensis Kurucu Ortaklarından Berkay Somalı, yeşil bina sertifikalarının yatırımcıya, bina kullanıcılarına ve topluma faydalarını ise şu sözlerle açıklıyor:

‘’Sertifika, projenin yatırımcı açısından daha düşük işletme giderlerine, orta vadede daha çok gayrimenkul kıymet getirisine ve ticari anlamda rakip projelere karşı rekabet avantajına sahip olmasını sağlıyor. Aynı zamanda, kurumsal anlamda yatırımcı firmanın marka imajına ve itibarına pozitif katkı sağlıyor. Hem tüketiciler hem alıcılar yeşil bina sertifikası ile alacakları veya kiralayacakları gayrimenkullerin gerçekten yeşil olup olmadığını ve eğer yeşilse ne kadar yeşil olduğunu güvenilir bir şekilde öğrenme hakkına sahip oluyor.’’ Somalı, Türkiye’de 55. projeye de sertifika aldıklarına dikkat çekiyor. Berkay Somalı, 45 projenin de sertifika aşamasında olduğunu ifade ederek, hedeflerinin 2015 yılı sonu itibariyle 70, 2016 yılı sonu itibariyle 100 projeyi markalı yeşil projeler ligine sokmak olduğunu söylüyor.

ENDÜSTRİ DEVLERİNİN YEŞİL ÜRETİM MERKEZLERİ

Berkay Somalı, endüstriyel tesislerde uluslararası pek çok firmanın ilk yeşil sertifikasını, Altensis danışmanlığında Türkiye’deki tesislerinde almış olduğuna da dikkat çekiyor.

Schneider Electric’in Gebze Taysad OSB’deki yeni trafo fabrikası Schneider’in dünyadaki ilk LEED Gold sertifikalı binası olurken, Unilever’in Konya Algida Fabrikası, yağmur suyunun yeniden kullanımı, ısı geri kazanımı, yerinde atık ayrıştırma gibi ileri düzeyde çevre sistemleri sayesinde dünyadaki ilk LEED sertifikalı dondurma fabrikası olarak kayıtlara geçti.

İnci Akü Manisa Fabrikası, Grundfos Türkiye Gebze Fabrikası, THY Teknik Havacılık Bakım ve Onarım Merkezi, Unilever Konya Algida Dondurma Fabrikası ve Türkiye Merkez Ofisi, Pratt-Whitney Uçak Motoru Bakım Merkezi, Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Binası, Philips Türkiye Merkez Ofisi, Ytong Çatalca Tesisleri Projesi, BASF Yapı Kimyasalları Laboratuvar Binası, Borusan Enerji Bandırma RES İdari Binası, Çelikel Alüminyum Döküm Fabrikası da iyi birer yeşil üretim merkezi örnekleri olarak karşımıza çıkıyor. Şirketlerin toplumdaki rolünün sadece ekonomik olmadığını, sosyal ve çevresel anlamda da sorumlulukları bulunduğunu anlatan Somalı, sözlerine şöyle devam ediyor: ‘’Altensis olarak, şirketlerin sadece ciro, kar, zarar gibi ekonomik hedeflerle değil çevresel ve sosyal hedeflerle yönetilmesi için yönetim anlayışlarını gözden geçirmesi ve buna sürdürülebilirlik stratejisi adı altında bir hüviyet kazandırmaları için çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca, gayrimenkul sektörüne odaklanmış olarak yeşil bina çalışmalarıyla bu sektördeki faaliyetlerin sürdürülebilirlik prensiplerine göre yürütülebilmesi için çalışmalar yapıyoruz.’’